DİĞER HAMUR İŞLERİ
Banduma
Pınarbaşı, Azdavay, Şenpazar çevresinde ıslama, Küre ve İnebolu çevresinde bandırma, Daday ve Devrekani' de banduma denilen bu yemek türünün asıl malzemesi yufka (serme) hindi veya tavuk suyudur. Pişirilen yufkalar katlanır. 3-4 parçaya kesilir Hindi (ibi) suyuna batırılan parçalar içi yağlanmış hafif ateşteki tepsiye dizilir. Tepsi içine değişik şekillerde diziler yapılır. Her katın arası ayrıca eritilmiş tereyağla yağlanır. Aralarına tavuk veya hindi etleri parçalanarak konup sıcak servis yapılır. Tepsiye dizilen yufkalar daire biçiminde ortası yüksek ve delik kalacak şekilde dizilen yufkaların ortasındaki boşluğa yağlı hindi suyu dökülür. Devrekani-Şeydiler çevresinde görülen bu şekilde yeme esnasında ıslak yufkalar iştaha göre yeniden suya bandırılabilir. Etlerin yerine kullanılır. Daday ve Azdavay çevresinde ceviz kullanıldığı daha çok görülür.
İkinci Yapılış şekli:
Önce tavuk veya hindi pişirip suyu elde edilir. Unun içine iki yumurta kırılarak su katılıp yoğrulur. Elde edilen hamurdan yuvarlak tabla üzerine yufka açılır. Açılan yufkalar saç üzerinde pişirilir. Ancak, çok pişirilmez. Pişirilen yufkalar tepsi İçinde toplanır.
Ceviz içi bulgur tanesi büyüklüğünde ufalanır. Orta büyüklükte kenarları yüksek bir pilav tepsisi alınır. Altı kızdırılarak tereyağı veya margarinle yağlanır. Pişirilen yufkalar tabla üstünde bıçakla 4 eşit parçaya ayrılır, her parçanın ortasına çizgi halinde ufalanmış ceviz içi dökülür ve yufka dolma gibi sarılır. Daha sonra sigara böreğinde olduğu gibi yufka rulo yapılır. Bu yuvarlak yufkalar dikine derin tepsiye dizilir. Sonunda tepsi dolar.
Yufkalarla dolu tepsinin üzerine sıcak tavuk veya hindi suyu yavaş yavaş, yufkalar eşit olarak ıslatılarak dökülür. Et suyu, tepsi doluncaya kadar dökülür. Sonra yufkaların üzerine tavuk veya hindinin beyaz etleri küçük parçalara ayrılarak serpiştirilir. Eritilen tereyağı tepsinin üzerinde gezdirilerek dökülür.
Bandırma (halk arasında bandurma) tepsisi son olarak mangal üzerine
konur veya fırına sürülür. 10 -15 dakika içinde altı biraz kızarır. Hindi veya tavuk suyunu iyice emen cevizli yufkalar lezzetli bir yemek haline gelir. Hindi suyuyla yapılan bandırma daha makbuldür. Soğuklukla birlikte yenir. Başlı başına doyurucu bir yemektir. Genellikle öğle yemeğidir. Misafirlere ikram edilen yemeklerdendir. Ramazanlarda sahur yemeğidir.
Erişte
Devrekani çevresinde perişke diye isimlendirilen, Daday çevresinde köy makarnası denilen erişte hamurdan açılan yufkaların kesilmesi ile oluşur..Hamurun içine yumurta katılarak besin değeri ve lezzeti artırılır. Hamur değişik şekillerde kesilir. Erişte denilen biçimi ince uzun olurken, 1x1 cm ölçülerinde tatar, 3x3 cm büyüklüğünde haluşka veya holuşkalık diye isimlendirilir. Kurutularak kışa da bırakılabilen eriştenin derişik pişirme biçimleri vardır. Çorbalar kısmında sütlü erişte verilmişti. Kaynar suda pişirilen hamur (erişte veya houşkalar) ocaktan indirilince üzerine soğuk su ilave edilerek soğuklaması yapılır. Böylece hamurun sertliği sağlanır. Kevgirden suyu süzülen hamura kızartılan tereyağı ve çökelek (kesik) ilave edilir. Çökelek yerine ceviz içi de kullanıldığı görülür. Kaynayacak suya katılan tuz süzmede ayarlanır. Hamurun suyu da isteğe göre ayarlanabilir. Süzülen hamura karabiberi ilave edilir.
Hamur Karması
Daday, Şeydiler ve Devrekani çevresinde köle hamuru, Azdavay çevresinde malak, Taşköprü, Tosya yöresinde çene çarpması adı verilen bu yiyecek Kastamonu, Araç ve İhsangazi çevresinde de bu isimle tanınır. Mısır unu veya buğday unu ile de yapılır. İçine tuz atılmış kaynar suya azar azar un ilave edilirken oklava ile karıştırılır. Hamur koyulaşınca ocaktan indirilir. Eritilmiş tereyağına batırılan kaşıkla alman parçalar tepsiye dizilir. Üzerine kızartılmış yağ dökülür. İsteğe göre pekmez veya bal şerbeti ilave edilir.Bazen de ceviz içi ekilerek yenir.Kesik (Çökelek-Çökelik) ilavesiyle de tadılmağa değen bu hamur işini artık pek yemiyoruz. İnebolu çevresinde pis diye tanınır..
Holuşka
Erişteyi anlatırken değindiğimiz gibi holuşka yufkaların yaklaşık 3x3 cm ebatlı kesilmesiyle oluşur. Pişirilmesi ve ilave edilecek malzemeleri erişte bölümünde verilmiştir. Azdavay, Şenpazar ve Cide çevresinde haluşka hamuruna kesme adı da verilmektedir. İnebolu köylerde de haluşka diye isimlendirilir.
Kulaklı Mantı (Mantı:)
Haluşka biçiminde (3x3 cm) kesilen parçaların kenar ortalarının birleştirilmesi ile köşeleri yukarıya kalkar. Katlanan hamur içine et, kesik, kıyma gibi ilaveler yapılır. Diğer taraftan kesilmiş kare parçalar İçine aynı İlaveler yapılarak üçgen katlama yapıldığı da görülmektedir. Köy mantısı denilen ve hiç ilave edilmeden de kulaklı mantı .hazırlanır. Mantının pişirilmesi iki biçiminde yapılır. Birinci usul haşlama ile olanıdır. Köy mantısı biçiminde yapılmış olan soğuklanarak suda fazla kalmayacak şekilde süzülerek yağı biberi ilave edilir. İçli olanların ise haşlamada suyunun karar olmasına itina gösterilmelidir. İkinci asıl mantı hazırlama ise, içli kulaklı ya da katlama mantı önce yağ da kızartılır. Daha sonra tepsiye dizilen mantılar hafif su ile yeniden haşlanır. Servise hazırdır.
Sıkma
Daday, Kastamonu çevresinde sıkma olarak isimlendirilen bu hamur işinin Devrekani, Ağlı ve Şenpazar'daki ismi cırıktır. Bir zamanlar sahilde ve Küre çevresinde keten tohumlarından elde edilen bezir yağı ile çok yapılan sıkma, artık çiçek yağı ile kızartılıyor. Elle mayalı olarak birazcık cıvık hazırlanan hamur kızdırılmış yağa bırakılır. Hamur hazırlanırken bazen süt, bazen de yumurta İlave edilir. Avuç içine alman hamur, avucun. kapatılmasıyla işaret parmağı ile başparmak arasından çıkarılır. Ceviz büyüklüğünde bu parça yağa batırılmış kaşıkla alınarak yağa bırakılır. Yağda kızartılan parçalar sıcak servis yapılır. Sıkmalar genel olarak ya toz şekere, ya da pekmeze bandırılarak yenir. Lokma adı ile Devrekani ve Şenpazar'da görülen tatlılar ise, yağ da kızartılan sıkmaların ağda içine atılması ile yapılır. Sıkmanın daha katı hamurla yapılan ve oklava ile açıldıktan sonra 2x2 cm ebatla kesilerek kızgın yağda kızartılanına ise kesme denir. Daday çevresinde kesme toz şekere veya pekmeze batırarak yenir.
Bozkurt çevresinde, mısır ununun pırasanın incecik doğranarak yoğurulması ve elle açılarak pişirilmesi ile elde edilen ekmeğe pırasa ekmeği denir.Küre ve Ağlı köylerinde çükündür denilen şeker pancarı haşlanır. Rendeden geçirildikten sonra soğan, biber ve yağla kavrulur. Açılan yufkalar içine konularak katlanır. Saçta pişirilir. Çükündür ekmeği adı verilen ekmeğin iç malzemesine çökelek veya peynir ile unda katılır. İhsangazi çevresinde çükündür (şekerpancarı) yapraklan haşlanıp doğranarak ıspanak ekmeği gibi kavrularak ekmek içi malzemesi olarak kullanılır. Devrekani ve Şeydiler çevresinde bu ekmeğe ot ekmeği denir. Daday'ın Selalmaz çevresi köylerinde ceviz içi ezilir. Açılan yufkaların arasına konularak tava (da) ve taş (da) pişirilir.
Mayasız mısır unundan Araç çevresinde yapılan mısır ekmeği, hamurlu ekmek gibi açılır. Saç üzerinde pişirilir. Çatalcada kızartılır. El değirmeninde çekilen buğday ununa maya katılarak yoğurulur mısır ekmeği açılıp pişirilir. Bu ekmek çeşidine Araç çevresinde kirtil ekmeği denir. Aynı ekmeğin Tosya çevresindeki adı ise kırtıç ekmeğidir. Bozkurt çevresinde yufka içine kıyma, soğan, sucuk, pastırma, maydanoz, karabiber, tuz karıştırılarak yufka içine konularak etli ekmek gibi pişirilir. Bu ekmeğe kıymalı ekmek denir