|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
----- KASTAMONU İLİMİZ ----- |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
EDEBİYATIMIZ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ATASÖZLERİ
Atasözleri ve deyimleri nelerde, nasıl kullanırsınız, bunlar genelde kimlerden öğrenilir ? Gızım atasözü ve deyimler konuşma sırasında yeri geldikçe gullanılır. Bazen çoh kullanırız, bazen hiç kullanmayız. Bir düşüncemizi söylerken onu daha iyi anlatsın diye atasözü ya da deyimle bağlarız. Biz bunu büyüklerimizden, anamızdan babamızdan, emmimizden, dayımızdan öğrendik. Sizin gibi kitap mektep ohumadıh ki Kullanılan Atasözleri : Aç esner, tokda gerinir, Aç maymun oynar mı ? Aç tokun halinden anlamaz Alma, vermenin gardaşıdır, Asıl azmaz, bal kokmaz, Bıçağının hem yüzü hem arkası kesiyor, Değirmende tahılı olana herkes un verir, El elin eşeğini türkü çağırarak arar, Eşek çamura battığı zaman yol gösteren çok olur, Fakirin ocağında dert kaynar zenginin ocağında et kaynar, Sabah erken kalkan göynek gapmış, geç kalkan da deynek gapmış, Sakla samanı gelir zamanı, Samanın altın suyu salar yüzüne çıkar, Sanatına kim hor bakar, boynuna torba takar, Sonumuz bir metre kaput bezi, Topal at ile alay önüne geçilmez, Yiğidi öldür hakkını yeme, Var kollarını sıvar, yok ellerini ovar, Zorla davara giden köpek davara gurt getirir,
DEYİMLER
Deyimler : Ahmağın kalbi dilindedür, Arkdan geçip sıçan sidiğinde boğulmak, Bayguş dünesin, Baca tüddürmek, Daday ibisi gibi düşünmek, Denizden geçip çayda boğulmak, Eli işde gözü oynaşda, Göze girmek, İbi gibi kabarmak, Kafasında kavak yeli esmek, Loğusa gadın gibi yatmak, Öküz gibi bakmak, Tası tarağı toplamak, Yol yordam bilmek, Gözü, kafası gökyüzünde olmak,
ÖLÇÜLÜ SÖZLER
Atasözü ve deyim olmadığı halde, beyitle, dörtlükle, üçlükle düşünceleri anlatan sözler nelerdir ? Araç etrafı kıraç, paran varsa saç, paran yoksa hiç durma kaç Yol sıra gideysun, çay sıra geleysun
TEKERLEMELER
TEKİR
Bir iki tombul tekir
Camdan bakar
Başına takar
Hop hop, altın top MISTIK
Mustafa, Mıstık,
Arabaya kıstık,
Üç mum yaktık,
Seyrine baktık.
LEYLEK
Leylek leylek havada,
Yumurtası tavada,
Gel bizim hayata,
Hayat kapısı kitli,
Leyleğin başı bitli. KUZU
Kuzu kuzu me
Bin tepeme
Haydi gidelim
Ayşe teyzeme.
YAĞMUR
Yağ yağ yağmur,
Teknede hamur,
Bahçede çamur,
Ver Allah'ım ver,
Sicim gibi yağmur. KARGA
Karga karga "gak" dedi,
"Çık şu dala bak" dedi,
Karga seni tutarım,
Kanadını yolarım.
PORTAKAL
Portakalı soydum,
Başucuma koydum.
Ben bir yalan uydurdum,
Duma duma dum.
Duma duma dum.
Öğretmeni kandırdım,
Kandırdım. OYUN
Oooo.....
İğne battı,
Canımı yaktı,
Tombul kuş Arabaya koş.
Arabanın tekeri,
İstanbul'un şekeri.
Hop Hop altın top,
Bundan başka oyun yok.
HANIM KIZI
Çan çan çikolata,
Hani bize limonata?
Limonata bitti,
Hanım kızı gitti.
Nereye gitti?
İstanbul'a gitti.
İstanbul'da ne yapacak?
Terlik pabuç alacak.
Terliği pabucu ne yapacak?
Düğünlerde,
Şıngır mıngır oynayacak. KEÇİLER
Ayşe Hanımın keçileri,
Hop hop hopluyor,
Arpa, saman istiyor,
Arpa, saman yok,
Kilimcide çok.
Kilimci kilim dokur,
İçinde bülbül okur.
İki kardeşim olsa,
Biri ay, biri yıldız,
Biri oğlan, biri kız,
Hop çikolata çikolata,
Akşam yedim salata,
Seni gidi kerata.
SINIFLAR
Mini mini birler,
Çalışkandır ikiler,
Mavi gözlü üçler,
Dayak yiyen dörtler,
Misafirdir beşler,
Altılar, altınımı çaldılar,
Yediler, yemeğimi yediler,
Sekizler, semizdirler,
Dokuzlar, doktor oldu,
Onlar bizi okuttu. EBE
Ebe ebe gel bize
Uzaktan vur elimize
Eğer vuramazsan
Ebesin ebe
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi,
Bunu sana kim dedi?
Diyen dedi on yedi
Yağlı böreği kim yedi?
TAVUK
Pazara gidelim,
Bir tavuk alalım,
Pazara gidip,
Bir tavuk alıp ne yapalım?
Gıt gıdak diyelim.
Happur huppur,
Happur, huppur yiyelim. TOP
Bir iki üç
Söylemesi güç
Sana verdim bir elma
Adını koydum Fatma
Hop hop hop
Bir büyük altın top
DEDE
Altı kere altı otuz altı
Dedemin sakalı yolda kaldı
Sakalını aldı dereye attı
Dedem sakalsız kaldı EV
Evli evine
Köylü köyüne
Evi olmayan
Sıçan deliğine
İĞNE
Ooooo
İğne iplik
Derme diplik
Çelik çubuk
Sen çık. NACAK
Nacak sapına
İki kes
Bir sana
Biri de bana
HEDİYE
Kızın adı Hediye
Ekmek vermez kediye
Kedi gider Kadıya
Kadının kapısı kitli
Hediyenin başı bitli EL EL EPENEK
El el epenek
Elden düşen kepenek
Kepeneğin yarısı
Keloğlan'ın karısı
KARNIM AÇ
Karnım aç
Karnına kapak aç
Değirmene kaç
Değirmenin kapısı kitli
Heybaşı bitli DEĞİRMEN
Değirmene girdi köpek
Değirmenci vurdu kötek
Geldi yedi köpek
Hem kötek
Hem yedi köpek
ALİ DAYI
Ali dayının keçileri
Kıyır kıyır kişniyor
Arpa saman istiyor
Arpa saman yok
Kilimcide çok
Kilimci kilim dokur ÇARŞI
Çarşıya gittim
Eve geldim hanım yok
Bebek ağlar beşik yok
Çorba taşar kaşık yok
Ali baba öldü tabut yok
HAKKI
Hakkı hakkının hakkını yemiş.
Hakkı Hakkı'dan hakkını istemiş.
Hakkı Hakkıya hakkını vermeyince
Hakkı da Hakkı'nın hakkından gelmiş. HASAN
Hasan Hasan
Helvaya basan
Kapıyı kıran
Kızı kaçıran
KÜÇÜK DOSTUM
Küçük dostum gelsene
Ellerini versene
Ellerimizle şap şap
Ayaklarımızla rap rap
Bir şöyle, bir böyle
Dans edelim seninle. ELLERİM PARMAKLARIM
Sağ elimde beş parmak,
Sol elimde beş parmak
Say bak, say bak, say bak.
Hepsi eder on parmak.
Sen de istersen saymak
Say bak, say bak, say bak.
Hepsi eder on parmak.
ALİ
Ali baksa dum dum
Sakalına kondum
Beş para buldum
Cebime koydum KUZU
Kuzu kuzu mee
Bin tepeme
Haydi gidelim
Hacı dedeme
Hacı dedem hasta
Mendili bohça
Kendisi hoca
KOMŞU, KOMŞU
-Komşu, komşu !
-Hu, hu!
-Oğlun geldi mi?
-Geldi
-Ne getirdi?
-İnci, boncuk.
-Kime, kime?
-Sana, bana.
-Başka kime?
-Kara kediye
-Kara kedi nerede?
-Ağaca çıktı
-Ağaç nerede?
-Balta kesti
-Balta nerede?
-Suya düştü.
-Su nerede?
-İnek içti.
-İnek nerede?
-Dağa kaçtı.
-Dağ nerede?
-Yandı, bitti kül oldu TAVŞAN
Kapıdan tavşan geçti mi?
Geçti
Tuttun mu?
Tuttum
Kestin mi?
Kestim
Tuzladım mı?
Tuzladım
Pişirdin mi?
Pişirdim
Bana ayırdın mı?
Ayırdım
Hangi dolaba koydun?
Çık çık dolaba koydum
Haydi, al getir
Getiremem
Neden getiremezsin?
Kara kediler yemiş.
Vay vay, miyav
NEREDEN GELİRSİN?
Nerden gelirsin?
Zikzak kalesinden.
Ne gezersin?
Açlık belasından.
Nerde yattın?
Beyin konağında.
Altına ne serdiler?
Perde.
Desene kupkuru yerde.
Bıyıkların neden yağ oldu?
Bıldırcın eti yedim.
Bıldırcın yağlı mıydı?
Gökte uçarken gördüm.
Saçların neden ağardı?
Değirmenden geldim.
Değirmen dönüyor mu?
Zımbırtısını duydum.
Ayakların neden ıslandı?
Çaydan geçtim.
Çay derin miydi?
Köprüyü dolaştım,
İşte geldim sana ulaştım. CAM
Bir cam
İki cam
Üç cam
Dört cam
Beş cam
Altı cam
Yedi cam
Sekiz cam
Dokuz cam
On cam
Bu da benim amcam.
Eveleme develeme
Evvel altı elma yedi
Seren sekiz serçe dokuz
Tarmanın topu kara
A devenin çatı kara
EBE
Ebe ebe nerede
Su doldurur derede
Dere boyu çalılık
Derede olur balık
Şu ebe de ne alık
Oltamı attım,
Balığı tuttum.
Balık suya dalamaz,
Ebe beni bulamaz.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi
Bunu kim dedi,
Diyen dedi on yedi,
Yağlı böreği kim yedi? ELLERİM
Ellerim tombik tombik,
Kirlenince çok komik
Kirli eller sevilmez
Güzelliği görülmez
Dişlerim bakım ister
Hele saçlar, hele scalar
Uzayınca tırnaklar
Kirlenince kulaklar
Bize pis derler, pis derler
Ne zaman, nerelerde, kimler tarafından sorulup cevaplandırılmaktadır ?
Genelde gış aylarında, ev sohbetlerinde ya da kendi evlerimizde sorulup cevaplandırılır. Biz babaannemize, ebemize sordururduk onlar eyü bilirdi, Artık biz yaşlandık şimdide bize sorduruyorlar.
Hangi bilmeceler sorulmaktadır ?
Dağdan gelir homur homur, ayağında goca dömür (demir) ? -- Öküz arabası Dağdan Gelür, daşdan gelür, götü ahca enişten gelür -- Odun Kırmızı kızlar çatıları kovalar -- Kiremit Daracık mezar dünyayı gezer -- Ayakkabı Burdan attım kılıcı, Sinop’tan çıktı ucu --Gökkuşağı Dağdan gelir taştan gelir eğerlenmiş asrlan gelir -- Sel Dam üstünde yarım çörek -- Ay Bir dağın ürgenderem var kimi eğri kimi doğru -- Keçiboynuzu Damardına teke bağladım, boynuzunu köke bağladım -- Kabak Pat pat ayaklı, al duvaklı, kırmızı fesli, güzel sesli -- Horoz Sarı sarı sarkar, düşerim diye korkar -- Armut Gece gündüz yufka açar -- Deniz Yazır yaşı, kışın başı yenir -- Soğan Aldım ele, vurdum yere -- Sümük Fakir sokağa atar, zengin cebine sokar -- Sümük Kırk kavak yaprağı, Hacı Osman toprağı, bunu bilirsen bilirsin, bilmezsen ölürsün-- Kur’an
Bilmeceler nasıl öğrenilmektedir ? bilmece yaratanlar var mı ?
Biz genelde yaşlılarımızdan öğrendik. Herkes kulaktan kulağa halkın arasında söylendiği kadarını öğreniyor. Bilmece yaratan var mı yok mu bilmiyorum ama uydurulabülür.Bi şeyi yoh ya bunun.
Bilmeceyi doğru bilene ödül
Bilmeceyi doğru cevaplandıranlara mükâfat, yanlış cevaplandıranlara ceza veriliyor mu ? veriliyorsa hangi mükâfat ve cezalar verilmektedir ?
Ortamına göre şeyler veriliyor. Mesela bilmeceyi sorupta bilmezse ona çay doldutturulur. İş yaptırılır. Su istenir. Bilenler alkışlanır. Bilmeyene hayvan taklidi de yapıtırılabilir
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| |